Kişisel verilerin korunması ne demektir?


Tekrar hatırlamamız gerekirse kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi kişisel veri olarak tanımlanmıştır. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte kişisel verilere kolaylıkla ulaşılabilmesi, kaydedilmesi, depolanması, aktarılması, değiştirilmesi, aktarılması gibi durumlar da gündeme gelmiştir. Teknolojik gelişme bu anlamda avantaj sağlamışken, birçok dezavantajı da beraberinde getirmiştir. Kişiler, kişisel verilerinin otomatik, kısmen otomatik ya da otomatik olmayan yollarla işlenmesi sonucunda oluşabilecek zararlarla karşı karşıya kalmıştır. Bu sebeple kişisel verilerin korunması ilk olarak kişilere ilişkin verilerin toplanması, saklanması, kullanılması ve aktarılması gibi süreçlerde kişinin hak iddia edebilmesi anlamına da gelir. Sistem açığına karşın veri güvenliğinin sağlanması da kişisel verilerin korunması kapsamındadır.  Fakat kişisel veriler korunurken aslında verilerden çok kişilerin korunması amaçlanmıştır. Kişisel veriler işlenirken öncelikli olarak kişi mahremiyeti korunur.

Kişisel verilerin korunmasına neden ihtiyaç duyulmuştur?


Kişisel verilerin korunması ilk olarak anayasal bir haktır. Bu konu T.C. Anayasasının 20 nci maddesinde karşımıza çıkmaktadır. İlgili maddeye bakacak olursak;

IV. Özel hayatın gizliliği ve korunması

A. Özel hayatın gizliliği

Madde 20 – Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına

sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Mülga üçüncü cümle: 3/10/2001-

4709/5 md.)

......

(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/2 md.) Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme

hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere

erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp

kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin

açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.

.......


5982 sayılı Kanun yoluyla 2010 yılında yapılan bir değişiklik  ile 20 nci maddeye yeni bir hüküm eklenmiştir. Böylelikle bireyler ilkin anayasal bir hak olarak kişisel verilerinin korunmasını talep edebilirler. Kanun bu hakkın kapsamı hakkında da bilgi vermiştir. Şöyle ki bireyler, kişisel verileri hakkında bilgilendirilme, verilere erişme, bunların düzeltilmesini ve silinmesini talep edebilir. Ayrıca kişisel verilerin amaçlar doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını da öğrenebilirler.

Anayasa Mahkemesinin 9 Nisan 2014 tarihli ve 2013/122 esas numaralı, 2014/74  karar numaralı ile de;

“Kişisel verilerin korunması hakkı, kişinin insan onurunun korunmasının

ve kişiliğini serbestçe geliştirebilmesi hakkının özel bir biçimi olarak, bireyin hak ve

özgürlüklerini kişisel verilerin işlenmesi sırasında korumayı […]” amaçladığı tespit edilerek,

“kişisel verilerin ticari işletmeler için kıymetli bir varlık niteliği kazanması neticesinde,

özel sektör unsurlarınca yaratılan risklerin daha yaygın ve önemli boyutlara ulaşması

ve terör ve suç örgütlerinin kişisel verileri ele geçirme yönündeki faaliyetlerinin artması

gibi etkenler”


gibi ifadeler ile kişisel verilerin korunmasının ne derece önemli olduğuna bir kez daha değinilmiştir.

Anayasa mahkemesi içtihatlarıyla gündeme gelen kişisel verilerin korunması hususu, 7 Nisan 2016'da yürürlüğe giren Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile ayrıca düzenlenmiştir.

Toparlayacak olursak; gerek kamu, gerekse özel sektörde bir hizmetin ya da görevin ifa edilmesi için kişisel verilere ihtiyaç duyulur. Bu kişisel veriler bazen kanuni gereksinim bazen de bir sözleşmeye dayanarak toplanır. İlgili sektör kişisel verileri hizmetin sunulması ya da görevin yerine getirilmesi amacıyla işlemektedir. Fakat bu kişisel veriler işlenirken sistem açığı sebebiyle kötü niyetli üçüncü kişilerin eline geçebilir. Bu sebeple toplanan kişisel verilere yetkisiz kişilerce erişilmemesi, bu bilgiler ifşa edilmemesi, bu kişisel verilerin amaç dışı kullanılmasının önüne geçilmesi vb. amaçlarla kişisel verilerin korunması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Anayasa, 6698 sayılı KVKK, emsal yargı kararları ile de güvence altına alınan kişisel verilerin korunması hem bir ihtiyaç hem de ihlal edilmesi durumunda ciddi sorunları beraberinde getirecek bir  hukuki gerekliliktir.

Editör: TE Bilişim