01.12.2022 tarih ve 32030 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, 2018/16857 başvuru numaralı Anayasa Mahkemesi kararında; aleni olmayan bir konuşmanın hukuka aykırı şekilde kayıt altına alınmasına yönelik şikâyet üzerine yapılan soruşturmanın devletin pozitif yükümlülüklerine uygun yürütülmemesi nedeniyle kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiği iddiası ele alınmıştır.
Kararda; başvurucunun gizliliğinin korunacağı konusundaki haklı beklentisine dayalı olarak aleni olmayan bir ortamda diğer kişilerle yaptığı konuşmaların kendisinin rızasına aykırı şekilde kayıt altına alınmasının ve söz konusu ses içeriğinin yine kendisinin rızasına aykırı olarak kullanılmasının kişinin özel hayatı kapsamında olan kişisel verilerine saldırı teşkil ettiği, konuya ilişkin olarak Başsavcılık tarafından yapılan değerlendirmede şüphelinin delil sunma saikiyle hareket ettiği belirtilerek özel hayatın gizliliğini ihlal edecek bir hususun yer almadığı konuşmanın kayda alınmasında ve soruşturma dosyasına delil olarak sunulmasında suç kastının bulunmadığı ifade edilmişse de kişinin rızası olmaksızın gerçekleştirilen söz konusu eylemlerin kişinin özel hayatını ne suretle etkilediği hususunda bir değerlendirmede bulunulmadığı ve çatışan menfaatlerin adil biçimde dengelenmesi yoluna gidilmediği vurgulanmıştır.
Bu çerçevede, delil elde etme amacına kesin şekilde üstünlük tanıyan bu türden bir yaklaşımın, bu nitelikteki saldırıların hukuk karşısında himaye edilmesine neden olacağı ve anayasal düzeyde teminat altına alınmış olan kişisel verileri ve özel hayat alanını korumasız bırakacağı yönünde de tespitlerde bulunularak bahse konu olayda Anayasa’nın 20. Maddesinde güvence altına alınan kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğine hükmedilmiştir.
İlgili Anayasa Mahkemesi Kararı aşağıdaki linkte yer almaktadır.