Teknolojinin gelişmesiyle birlikte iş hayatında whatsapp gibi haberleşme araçlarının kullanımı artmaktadır. Çalışanlar, gerek iş arkadaşlarıyla kurdukları gruplar vasıtasıyla gerekse bireysel olarak whatsapp,mesenger gibi haberleşme araçları ile iletişim sağlamaktadırlar.

Bu iletişim, bazen işyerindeki uygulamaları, yöneticileri veya işverenleri eleştirmeye dönüşmekte ve hatta eleştiriyi aşan boyutlara da ulaşabilektedir.

Peki çalışanların söz konusu yazışmaları işverence denetlenebilir mi?

Veya herhangi bir şekilde elde edilen bu yazışmalara dayanarak işçinin iş sözleşmesi feshedilebilir mi?

Öncelikle ve önemle ifade etmek gerekir ki, WhatsApp'ta yer alan yazışmalar 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu md.3 kapsamında "kişisel veri" niteliğindedir ve bu kapsamda kanunen korunmaktadır.

Bu sebeple çalışanlar arasındaki WhatsApp yazışmaları sebebi ile çalışanın rızası olmadan bu yazışmalara dayanarak iş akdinin feshi  mümkün değildir.

Hatta bu durum Anayasa Mahkemesi'nce  “haberleşme hürriyeti ve özel hayata saygı hakkını” ihlal olarak  nitelendirilmiştir.

Konuya ilişkin olarak Yargıtay 9. HD 2018/10718 Esas, 2019/559 Karar numaralı kararında:

“…Davacı vekili, davacının 13.6.2014 tarihinde çağrıldığını ve arkadaşları arasında kullandıkları Whatsapp kullanımı ile ilgili birbirlerine vermiş oldukları mesajların bir arkadaşlarının telefonundan tespit edildiği, mesajlarda işyeri aleyhinde görüşmelerin olduğu, bu nedenle istifa etmesinin lehine olduğu, istifa etmezse kendisine şirket tarafından manevi tazminat davası açılabileceği belirtilerek, davacıya istifa dilekçesi imzalatılmak istendiğini, davacının reddetmesi üzerine işten çıkarıldığını, Whatsapp’ın özel bir mesajlaşma sistemi olup kişilerin özel hayatı ile ilgili olduğunu, bu mesajların arkadaşının telefonundan baskı ile işverence alınmasının özel hayatın gizliliğine müdahale yani suç olduğunu, özel hayat kapsamındaki görüşmelerin hukuka aykırı şekilde elde edildiğini ve delil olarak kullanılamayacağını, davacının işverene işten çıkarılmasına neden olabilecek hakaret tarzında bir şey de demediğini, davacının iş akdine haksız son verildiğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti alacaklarını istemiştir…

Whatsapp sistemi, telefon ve internet ortamında internet vasıtası ile iletişimi gerçekleştiren bir sistemdir. Burada kişi, kişiler ile iletişime geçtiği gibi gruplar kurarak grup içiresinde iletişim gerçekleştirilmektedir. Ancak bu sistem kendi içinde korunan ve üçüncü kişilere kapalı bir konumdadır. Dolayısı ile işçilerin iş akışını bozmadığı ve çalışmaların etkilemediği sürece bir grup kurmaları ve burada iletişim içinde olmaları yasak değildir. İşçilerin bu kapsamda burada iletişimlerinin kişisel veri olarak da korunması esastır. 

Somut uyuşmazlıkta, Whatsapp konuşmaları gizlilik içeren kişisel veri niteliğinde olduğundan, salt nasıl temin edildiği anlaşılamayan bu yazışmalara dayanılarak iş akdinin feshi haksız olup, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü yerine reddi hatalıdır." şeklinde hüküm kurmuştur.

Anayasa Mahkemesi ise, 11.02.2022 tarihli kararında işverenin, Whatsapp yazışmalarını gerekçe göstererek işçinin iş akdini sona erdirmesinin işçiye ait “haberleşme hürriyeti ve özel hayata saygı hakkını” ihlal ettiğine hükmetmiştir.

Karara konu olay, özel bir şirket çalışanı olan ve işverenin hizmet sağladığı Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir devlet hastanesinde (kurum) bilgi işlem sorumlusu olarak görev yapan başvurucunun; gerçeğe aykırı beyanla izin almaya çalışması, mesajlaşma programı aracılığıyla firma ve kurum yöneticilerine karşı iftira ve hakaret etmesi ve çalışma arkadaşlarıyla birlikte örgütlü bir biçimde bilişim sistemini sekteye uğratması gerekçeleriyle savunması istenmesi ve ardından iş akdinin bildirimsiz olarak feshedilmesine ilişkindir.

Anayasa Mahkemesi yapmış olduğu kapsamlı değerlendirmede; Anayasa’nın 20. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliği ve Anayasa’nın 22. maddesinde düzenlenen haberleşme hürriyeti kapsamındaki pozitif yükümlülükler uyarınca kişilerin özel ve aile hayatına keyfi olarak müdahale etmemek, üçüncü kişilerin haksız müdahalelerini önlemek, haberleşmede kullanılan ifadelerin gizliliğinin sağlanmasını sağlamak ve haberleşmeye yönelik haksız müdahaleleri önlemek güvencelerini yerine getirmekle yükümlü olduğunu ifade etmiştir.

Anayasa Mahkemesi, kararında işveren ve çalışanlar arasında çatışan çıkarların değerlendirilmesinde işverenin yönetim yetkisinin işyerinde işin yürütülmesi ve işyerinin düzeninin ve güvenliğinin sağlanması ile sınırlı olduğunu; dolayısıyla kurum bilgisayarı dahi olsa bu bilgisayarlar üzerinde işverenin mutlak gözetim ve denetim hakkının bulunduğunu kabul etmenin demokratik toplum ve temel haklar ile bağdaşmayacağını vurgulamıştır.

Konu kararın tam metnine iletilen linkten ulaşabilirsiniz.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2022/02/20220211-8.pdf

Kişisel Verilerin Korunmasıyla İlgili Seçilmiş Güncel Gelişmeler 27 Kişisel Verilerin Korunmasıyla İlgili Seçilmiş Güncel Gelişmeler 27

Neticeten, işverenlerin çalışanlara ait ve kişisel veri niteliğine haiz özel whatsapp yazışmalarını denetleme yetkisi olamadığı için, bu yazışmalara dayanarak iş sözleşmelerini fesih hakkı da bulunmamaktadır.

Av. Esra Ülkü BAYRAM

Editör: Av. Esra Ülkü Bayram